Home Köşe Yazarları Sahnenin Görünmeyen Yüzü

Sahnenin Görünmeyen Yüzü

0

Sahneye adım attığınızda bütün ışıklar size çevrilir. İzleyici zarif bir duruş, pürüzsüz bir ses tonu ve kusursuz bir akış görür. Ama kimse, o sahneye çıkana dek verdiğiniz mücadeleyi, yolda karşılaştığınız engelleri, sessizce göğüslediğiniz hayal kırıklıklarını bilmez.

Sunucu olmak; sadece anons etmek ya da programı yönetmekten çok daha fazlasıdır. Bu meslek, aynı zamanda direncin, sabrın ve yeniden doğma cesaretinin hikâyesidir. Çünkü çoğu zaman hakkınız olan fırsatlar elinizden alınır, emeğiniz görmezden gelinir ya da adaletsizce oyunlar oynanır. İşte tam da o anlarda anlıyorsunuz: Gerçek sunuculuk, size sunulan sahnede değil, kendi sahnenizi kurduğunuz yerde başlıyor.
Ve sonrasında ne mi oluyor?
Her engel bana daha da güç kattı. Her görmezden gelinme, bana kendi sesimi daha gür çıkarmayı öğretti. Ve her kapatılan kapı, başka bir kapıyı cesaretle açmam için işaret oldu. Bitmekte olan kariyerlerini birkaç yıl daha uzatabilmek için üzerinize oyunlar oynayanlar da çıkar karşınıza. Ama bilin ki o oyunların asıl kazananı, dimdik durmayı bilenler olur.

Belki sizin de yolunuza engeller çıkıyor. Vazgeçmeyin; o engeller aslında sizi daha da parlatacak. Unutmayın, sahne yalnızca cesaret edenlere değil, aynı zamanda yılmayanlara da aittir.

Sunucu olmak; sadece doğru kelimeleri seçmek değil, aynı zamanda kendi hikâyesini de cesaretle anlatabilmektir. Kalabalıklar karşısında ışıldamak değil, aslında kendi iç ışığını hiç kaybetmemektir. Mikrofonu elime aldığımda, yalnızca bir etkinliği sunmam; aynı zamanda kendi yolculuğumu, direncimi ve yeniden doğuşumu da sahneye taşırım.

Ve bugün biliyorum ki: Önüme konulan her taş, beni durdurmak için değil, daha yükseğe çıkmam için oradaydı. Çünkü sahne, en çok da engelleri aşanların hakkıdır.

Authors

Exit mobile version