Ana Sayfa Köşe Yazarları TÜRKSOY TÜRK DÜNYASI MUTFAK KÜLTÜRÜ, İLMİ VE SANATI BİRLİĞİ BAŞKANI TAHIR AMİRASLANOV

TÜRKSOY TÜRK DÜNYASI MUTFAK KÜLTÜRÜ, İLMİ VE SANATI BİRLİĞİ BAŞKANI TAHIR AMİRASLANOV

-Kendinizden biraz baseder misiniz?

Ben Tahir Amiraslanov. Azerbaycan’da doğdum. Sonra Gence’de ortaokulu bitirdim. Gıda mühendisliği restorant business üzerine 5 yıl okudum. Restoranların kurulması, elektriğinden yemeğine kadar mühendislik eğitimi içindeydim. Sonrasında Azerbaycan’a döndüm. Gence’de restoran setini çalıştırdım. Sovyetlerde aşçılar derneğini kurdum. Tebligat Şubesi’nin başkanlığını yaptım. Ermenistan ve Türkmenistan mutfağını yarattım. 1995’te Türkiye’de ilk aşçılık derneğini kurduk. Türksoy’dan yeni bir devlet yarattık. Beni asıl ilgilendiren konu bir yemek tanıtılacaksa kendi mutfağımızı unutmamalıyız.

-Türk restoran derecelendirme sistemi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Türkiye’de daha önce sovyetler sistemi vardı. İkinci derece restoranlar gündüz lunch veriyorlardı geceleri ise restoran olarak çalışıyorlardı. Daha yüksek birinci derece restoranlar yalnızca restoran olarak çalışırlardı. Öte yandan lüks restoranlarda vardı. Pahalı restoranların standartları daha güzel. Türkiye, Azerbaycan, Özbekistan bunların değerlendirmesinde farklılıklar olmalı. Kendi yerli mutfaklarını daha üst seviyeye taşımalılar. Daha çok Avrupa’ya bakıyorlar. Kendilerinden çok Avrupa mutfağını öne çıkarıyorlar. Mesela bir restoranda hem müzik hem dans önemli. Standartların yeniden işlenmesi gerekli. Kısacas Bütün restoran standartlarının aynı olması gerekli

-Azerbaycan ile Türk mutfağı arasındaki gastronomik ortak yönler nelerdir?

Azerbaycan ve Türk mutfağı, birçok ortak yönü paylaşan zengin ve köklü mutfaklardır. Bu ortak yönler, coğrafi yakınlık, tarihi ve kültürel bağlar ve ortak mutfak geleneklerinden kaynaklanmaktadır. Hem Azerbaycan hem de Türk mutfağı, lezzetli ve doyurucu yemekler sunmaktadır ve her ikisini de denemeye değer buluyorum.

-Yurt dışında türk mutfağı başarısı için iki kardeş ülke olarak ne yapılabilir?

Türksoy’da yeni bir örgüt kurduk. Mutfak kültürü bilimi ve sanatıydı. İlk işlerimden biri mutfakların dünyada tanıtılması. Mesela Azerbaycan ve Türk mutfağı arasında çok bir fark yok. Daha çok Avrupa mutfağından etkilenip benzer şeyler yapıyorlar. İnsanın kafasına giden yol kalbinden geçer. Kalbine giden yol mideden geçer. Mideye giden yol ise mutfaktan geçer. Biz bunu oluşturursak ortada Türk mutfağı adına bir ahlak oluşur. Özbekistan, Türkmenistan, Kazakistan, Azerbaycan hepsi bir yerde oluşturursa ve organize ederse bu mutfaklar arasındaki bağ daha güçlü olur. Kısacası kendi mutfaklarımızı daha çok geliştirmeli ve tanıtmalıyız

-Gastronomi Turizmi Derneği ile kurumunuz arasında bir protokol olduğunu biliyoruz, bu konu ile ilgili bilgilendirme yapar mısınız?

Biz Gastronomi turizmi derneği ile Azerbaycan milli kurumlar arasında, covid’den önce Sayın Gürkan Boztepe ile bir protokol imzaladık. Bu ptorokolü yenileyeceğiz. Biz birkaç böyle değerli dernekler ile gastronomi dünyasının başına geçmeliyiz. Bugün de kendisiyle konuştuk. Birçok düşünce var. Türk mutfak güçlerinin yaratılması ve bunun pazara sunulması ve tanıtılması gerekli. Bu da bizim Türk mutfaklarının tanıtılmasına ve gelişmesine yol açacak. Türk dünyasında olan başarılı aşçıların ve kitaplarının tanıtılması gerekli. Gürkan Boztepe ile görüşüp bu derneklerimiz arasındaki yeni projelerin bazılarını burada açıkladık, bazılarını ise daha sonra açıklayacağız.