Ana Sayfa Köşe Yazarları 1 günde ;AYDER /RİZE

1 günde ;AYDER /RİZE

1 Günde yeter mi derseniz yetmez .1 Gece 2 gün yaptım ben de …

Önce Ayder hakkında bilgi vermek isterim.Geçenlerde Heidi memleketi İsviçre’de st.Moritz ‘e girmiştim ya işte ondan eksiği yok fazlası var .

Ayder ‘e gitmek için 5 sebep ne derseniz

 

1-Sabah uyandığınızda iyi uyuduğunuzu hissettiren HAVASI

2-Muhteşem balı ile yapacağınız Kahvaltı

3-Görsel Show Mükemmel manzaralar

4-Rafting yapmak

5-Fotoğraf çekmek

 

Önce Ayder yaylası hakkında detay bilgi vereyim;

 

Ayder, Aşağı Ceymakçur ve Yukarı Ceymakçur adlı üç yayla vardır. Mayıs ayında Ayder haziran ayında aşağı Ceymakçur temmuz ayında Yukarı Ceymakçur yaylalarına gidilir. Ağustos ayında Aşağı Ceymakçur’a gidilirken Ayder’de Hodoc olarak bilinen ot biçme şenlikleri düzenlenir. Eylül ayında da Ayder’e gidilir ve ekim ayında da Hala köyüne dönerlerdi. Bölge sakinleri yakın zamana kadar Ayder’iyayla olarak kullanırlardı. Turizmle beraber Ayder yaylası turizm ve eğlence merkezi oldu.

Osmanlı döneminden beri şifalı suyu ile ilgi odağı olan Ayder 1987 yılında turizm merkezi ilan edilmiş, romatizmal hastalıklar, iç hastalıkları, kadın hastalıkları ve cilt hastalıklarına şifa verdiği iddia edilen, 260 metre derinlikten gelen 50 derece sıcaklığındaki kaplıcalarından faydalanılabilmesi için modern turistik tesisler inşa edilmiştir. 260 metre derinlikten çıkan, 55 derecelik kaplıca sularının başta romatizma, kireçlenme olmak üzere pek çok hastalığa iyi geldiğini belirtiyor. Kaplıca sularından fayda görmek için havuza girmek, özel banyo almak ya da içmek mümkün. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Mustafa Güler yaptığı açıklamada, kaplıca sularının romatizmal eklem hastalıkları, sinir, sindirim, dolaşım sistemi hastalıklarıyla idrar yolları ve üreme organı hastalıklarına iyi geldiğini belirtmiştir. Kaplıca suları ayrıca, egzama ve sedef, ergenlik sivilceleri gibi cilt hastalıklarının tedavisinde de kullanılmaktadır

 

 

Burada laz teyzelerin  kızarmış veya mısırını 30 TL ye alarak yerel kıyafetlerini kültürlerini gözlemleme imkanınız olur .

Burada termal olduğunu da yeni öğrenmiş oldum.Bu konuda devlet mükemmel yatırımlar yapmış tebrikler .Ayrıca  İzleme terasları da çok güzel olmuş .

Burada yerel yemekleri öne çıkartmak çok önemli ;Yol üzerinde Burger veya Hint yemeği satan mekanlar gördüm,buna dur demek çok önemli .Turist yerel lezzet için geliyor sen turiste hala hamburger veya hint yemeği satmaya çalışıyorsun .Buraları sadece mekan işletme sahiplerinin değil ülkemizin gözbebeği yerler .Vizyonsuz yatırımcı gelse bile Kaymakam Ticaret Bakanlığı ve Valilik ‘’dur saçmalama ‘’orada diyecek .Ülkeyi sevenler ülke Gastronomisini pazarlamak durumunda .

Gelelim bal özelliklerine ; Ayder balı ;faydaları  nelerdir ?;

– Bal, vitamin, mineral, aminoasit ve enzimler gibi pek çok yaşamsal madde içermektedir.

– Bir yemek kaşığı bal, 64cal enerji sağlayarak kaslar için yakıt görevi yapmaktadır.

– Bitkilerin nektarlarından elde edildiği için, onların şifa veren pek çok özelliğini taşımaktadır.

– Balın antimikrobiyal ve antifungal etkisi sayesinde yaraları dezenfekte ettiği, bakteri ve mantar gelişimini önlediği çeşitli çalışmalarla belirlenmiştir.

– Balın bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiği, yara ve iltihapların iyileşmesinde olumlu etki sağladığı bilinmektedir.

– Balın antioksidan aktivitesi gösteren maddeler içerdiği de bilinmektedir. Bal, yapısındaki tokoferol, askorbikasit, flavonoidler ve diğer fenolik maddeler nedeniyle antioksidatif etkiye sahiptir.

– Mide-bağırsak sistemi üzerinde düzenleyici etkiye sahiptir.

– Karaciğer hastalıklarına iyi gelir. Baldaki ciholin karaciğerin fonksiyonunu kuvvetlendirir hücrelerinde toplanan yağın atılmasını sağlar.

– Damar sertliğini ve tıkanıklığını tedavi eder, ağız yaralarını iyileştirir, cilt bozukluğunu, cilt lekelerini giderir.

– Bronşite öksürüğe ve bademcik iltihabına iyi gelir.

– Büyüme ve gelişmeyi hızlandırır, hafızayı güçlendirir, saç dökülmesini önler.

– İdrar söktürür, mesane yollarını temizler iltihabını giderir.

– Kanı temizler, kasları güçlendirir ve kemikleri kuvvetlendirir.

– Dolayısı ile bağışıklık sistemini ayakta tutarak önemli hastalıklara karşı koruma sağlar

– Hastalıkların ilerlemesini durdurur

– Yapılan çalışmalar ile Ayder balının tedavi desteklerinde hastalara çok büyük faydaları tespit edilmiştir.

Bu konuda  sahte balcılara dikat etmek lazım alınacak tek adres var ; Ayder balı kooperatifi .Kargo ile adrese yolluyorlar .

Gelelim Rize’ye ,Rize de Gastronomi çok ön planda ;Orada Lale lokantası sahibi Temurci ailesi sağolsun çok ilgilendi .Muhteşem lezzetler tattırdı .Elbette Kurufasulye -Pilav-Kavurma Et -Laz böreği ,Sütlaç hepsi de mükemmeldi .Kesinlikle gidilmesi gereken bir mekan .Yılda 1.2 milyon kişi oraya yemeğe gidiyor .

Rize mutfak kültürü son dönemlerde, halk kültürünün genelinde olduğu gibi dönüşümler geçirse de,özellikle köylerde geleneksel yapısını korumayı sürdürmüş. Bölgedeki tarım alanlarının darlığı ve iklim koşulları nedeniyle sınırlı sayıda sebze ve meyve yetiştirilmekte. Tarım alanları daha çok “çay” ‘a ayrılmış durumdadır. Arıcılık ve bal üretimi (Anzer balıDeli bal) hala yaygınlığını sürdürürken, pekmez üreticiliği de (üzüm pekmezi, armut pekmezi/balı) devam etmektedir. Rize kavurması, Rize Fırın Sütlacı, Çayeli kuru fasulyesi bölgede meşhur olan tatlar. Muhlamaturşu tavalıLaz böreğimısır ekmeğikaralahana çorbası/yemeği ya da haşlaması, vurma veya ezme lahana, karalahana sarmasıpepeçurapekmezli kabakhamsili pilav, sebzeli hamsi, korkotihamsi kuşuhamsikolienişte lokumukabak sütlacı, en çok tüketilen yemeklerdir. Yöre mutfağının başlıca ham maddeleri mısır (mısır unu), kara lahana, fasulye, kabak gibi sebzelerin yanı sıra, Karadeniz denince akla ilk gelenlerden olan elbette ;hamsi.

Şehir de özellikle Kuzu döner yemek de yeni moda olmuş .Ben de yedim ve gerçekten çok leziz .Bu lezzetin İstanbul ve tüm şehirlerde büyümemesi için hiçbir sebep yok .

Rizenin çayı zaten başlı başına en önemli Gastronomik değeri .Rize çayının güzelliği dağlardan gelen suların nefaseti ile birleşince ortaya gerçek çay çıkıyor .Burada içtiğim çaylar benzemez İstanbul’daki sallama çaylara ..

Burada Çaykur zaten ülkemizin gurur markası .Tüm üreticiler el ele iyi işlere imza atmışlar .

Bunun haricinde de şehrin havalimanı dahil her yerinde çay şehri olduğunu iliklerinize kadar hissediyorsunuz .

 

Şehirde çay -su –kurufasulyemuhlama-laz böreği -Pilav-Fındık zaten en öne çıkan gastronomikürünler .

Rize merkezde modern alışveriş merkezleri de artık çağ atlayan bir Rize ile sizi kavuşturuyor .Akşamtrafiği maalesef her şehirde olduğu gibi artmış .

 

Burada GASTRONOMİ adına etkinlikler yapılmaya devam etse de Uluslararası arena da RİZE yeterince tanıtılmış değil .Rize de  tanıtım Rizelilere yapılıyor .Böylece harcanan para da boşa gidiyor .Rize ‘yi Dünya’da ve Gastronomi turistlerine tanıtılacak ne yapılıyor denilince yanıt alamıyorum. Bu anlamda Cumhurbaşkanının şehri olan burada gerek doğal özellikleri  gerekse  gastronomik ürünleri ile döviz kazandırıcı hizmet kapsamında vizyoner karar vericiler ile muhteşem işler yapmak mümkün .

 

Bana Rize gezimde hiç yanımdan ayrılmayarak mükemmel ev sahipliği yapan Recep Yaşar kardeşime içten teşekkürler .Ayrıca Dünya vizyonu olan Kenan Altun ,kardeşime de teşekkürler .

 

Çok yoğun talep olmasına rağmen Trabzon ‘a bu sefer geçemedim .En kısa zamanda karadenizeGastronomi turizmi anlamında fayda sağlamak için GTD olarak çalışmak ümidi ile …

 

Bu haftalık benden bu kadar kalın sağlıcakla …

Gürkan Boztepe