Sevgili okuyucularım bugün Resto sofrasında BAŞARIYI konuşalım istedim.
Her ne kadar ön planda olmayı gerektiren bir işim olsa da gözlemci olmayı severim. Bence doğruyu öğrenmenin en kolay yolu gözlemlemektir. Herkes istisnasız kaidesiz kendini çok başarılı buluyor. İnsanız, kendimize toz kondurmayı da istemiyoruz ama başarı öyle çok kolay yakalanan bir şey değil ki , bir iki projede bu duyguyu yakalayalım. Bir de hep bir yerlerde daha iyisi var.
Açıkçası ben daha iyisinin olmasın da hoşlanırım. Çünkü rekabet kaliteyi getirir. Daha iyiyi getirir.
Burada hem fikir olduğumuzu düşünüyorum.
Fakat ben başarı da, sonuçlar kadar süreçlerin de etkili olduğunu savunuyorum.
VE HERKESİN BAŞARI TANIMININ FARKLI OLDUĞUNU BİLİYORUM.
Kimine göre mutlu bir evlilik bir başarıdır.
Kaldığı dersi vermek bir başarıdır.
Kilo vermek başarıdır.
Kötü alışkanlıkları bırakmak başarıdır.
Terfi almak başarıdır.
Çok beklediği bir haberin gelmesi başarıdır.
Anne /baba olmak başarıdır.
Yani bizler nasıl birbirimizden farklıysak basari tanımlarımız da birbirinden farklı.
Komik ve ironik olan birbiri ile başarı yarışına girmek.
Bu yarışın içinde olanların başarının keyfini sürdüğünü de düşünmüyorum. Kendi potansiyellerini de gerçekleştirdiğini sanmıyorum. Hayat tek bir düzlükte yaşanmaz sevgili okuyucularım, inişler ve çıkışlar bizi diri tutar. Düz çizgi ölümdür. Bizi ayakta tutan şeyler, belki de mücadele ettiğimiz şeylerdir.
Hepinize şahane bir hafta sonu diliyorum.
Seda Çelik
Sunucu/ İletişim Danışmanı